Diyalog kavramına ilgi duyanlar, diyaloğun, bireylerin birlikte düşünme, analiz etme ve akıl yürütme yeteneklerinin gelişmesindeki etkisi göz önüne alındığında, çağdaş toplumun ihtiyaç duyduğu entelektüel, kültürel, sosyal ve ekonomik iletişimin en önemli araçlarından biri olduğunu ileri sürmektedirler.

Diyalog, insanları izolasyondan ve bencillikten kurtaran, onlara daha fazla bilgi ve farkındalık kazandıran iletişim kanallarını açan bir etkinliktir. Aynı zamanda fikir üreten, durağanlıktan uzaklaştıran kolektif düşünme ve entelektüel eleştiri yöntemidir. Diyalog, uyum ve işbirliğinin aracı olması, yanlış anlamalara, yalnızlaşmalara ve keyfiliklere karşı bir alternatif olması nedeniyle önem kazanır.

İslam dinimiz, Yüce Allah'ın Yüce Kitabında belirttiği gibi, diyaloğun değerini ve milletlerin ve insanların hayatlarındaki önemini vurgulamıştır: " Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet et ve onlarla en güzel şekilde tartış. Şüphesiz Rabbin, yolundan sapanları en iyi bilendir ve doğru yolu bulanları da en iyi bilendir." (Nahl Suresi: 125)

Bu, insanları amaçlı diyalog yoluyla hakikat yoluna çağırmada hikmet ve diyaloğu kullanmanın önemi konusunda Hz. Muhammed'in (s.a.v.) ümmetine gönderilmiş hikmetli bir direktiftir.

Allah'ı anmak ve güzel sözle mücadele etmek her Müslümanın hayatında büyük bir değere işaret eder ki, bu da insanlarla olan ilişkilerimizde ve başkalarıyla diyaloglarımızda güzel söz kullanmak ve samimi bir şekilde savunuculuk yapmak, başkalarına karşı güzel söz söylemenin, sabretmenin ve dinin faziletlerini güzel bir örnek olarak göstermektir.

Diyalog kavramı ve onun bireylerin ve halkların yaşamındaki önemi pek çok eğitimci tarafından bilimsel eğitim çalışmalarıyla ele alınmıştır. Hızlı değişimin yaşandığı bir çağda diyalog, babalardan annelere, oğullardan kızlara kadar herkes için vazgeçilmez bir yaşam becerisi haline gelmiştir. Gerçekten de toplumsal kurumlar, bilgi, görüş, tez, değer, fikir ve eğilimlerin aktarımında mesafeleri kısaltan bu önemli ve akıllı beceriye şiddetle ihtiyaç duyar hale gelmiştir.

Günlük yaşantımızı düşündüğümüzde, özellikle fiziksel iletişimin hayatımıza girmesiyle, telefon iletişim araçları, uydu kanalları ve sosyal medya aracılığıyla günlük diyaloğun yaygınlaşmasıyla, diyaloğun hayatımızın temel bir unsuru haline geldiğini göreceğiz.

Diyaloğun önemi, insanların başkalarıyla iletişim kurarak görüş, düşünce, deneyim ve değerlerini aktardığı önemli bir insan ihtiyacı olmasında ortaya çıkar. Halklar artık medeniyetlerini diyalog yoluyla aktarma ihtiyacı içindedirler. Diyalog, insanların başkalarıyla etkileşim ve iletişimleri yoluyla kişiliklerinin sosyal yönünü güçlendirmelerine yardımcı olan bir araç haline gelmiştir. Ayrıca içinde bulunduğumuz çağ, yaşamın her alanında bilimsel keşiflerin ve bilgi patlamalarının hızlandığı bir dünyada, uydu kanallarının ortaya çıkmasıyla diyalog becerisinin insanlar tarafından fark edilmesini zorunlu hale getirmiştir.