• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Peygamber Efendimizin Yaratılışı

Peygamber Efendimizin Yaratılışı

Bizim mevcut varlığımız, ne ilk varlığımızdır ne de sonuncusudur. Kur’an, sünnet ve bilimsel keşiflerden gelen deliller, bu dünyamızdan önce başka âlemlerde de var olduğumuza işaret etmektedir. Bunlardan en çok bilinen, Allah Teâlâ’nın şu ayette bahsettiği **"Âlem-i Zer"**dir:

"Ve Rabbin, Âdemoğullarının sulblerinden zürriyetlerini çıkarıp onları kendileri hakkında şahit tutarak: ‘Ben sizin Rabbiniz değil miyim?’ dediğinde, onlar: ‘Evet, şahit olduk’ dediler..." (A'râf, 172)

Ayetler ve hadisler, Allah’ın insanları Âlem-i Zer’de kapsamlı ve tam bir imtihandan geçirdiğini ve bu dünyadaki amellerimizin, orada tamamen özgür irademizle yaptığımız seçimlerin bir uygulaması olduğunu belirtmektedir.

Ayrıca rivayetlerde, ruhların Âlem-i Zerde birbirlerini tanıdıkları, kimilerinin kaynaşıp kimilerinin ise uyuşmazlık yaşadığı ifade edilmiştir. Bu âlem, "Âlemü’l-azille" (gölgeler âlemi) olarak da anılmaktadır. Bazı rivayetlerde "nurlu suretler âlemi", "ilk nurlar âlemi" veya "Allah’ın azamet nurundan yarattığı ilk gölgeler âlemi" olarak da geçmektedir.

Buna ek olarak, insanların yaratıldığı asıl maddî kökeni ifade eden "Âlem-i Tînet" (hamur âlemi) kavramı da zikredilmiştir.

Ayrıca Allah Teâlâ’nın şu ayeti:

"İnsan üzerinden, henüz anılmaya değer bir şey olmadığı uzun bir süre geçmedi mi?" (İnsan, 1)

insanın, bilinmeyen ama var olan bir âlemdeki haline işaret etmektedir.

Daha fazla bilgi için İslami Akîdeler adlı eserin 1. cildinin 60. sayfasına bakılabilir.

 

Allah, Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve âlih) ve Ehl-i Beyt’inin nurunu bu dünyadan önce yaratmıştır.

Bu konuda hem bizim kaynaklarımızda hem de diğer kaynaklarda birçok hadis bulunmaktadır. Seyyid Milani, "Nefehâtü'l-Ezhâr" adlı eserinin beşinci cildinde bu konuyu incelemiştir. Bunlardan bazılarını burada aktarıyoruz:

1. Peygamberimizin Nûrunun Yaratılışı

Allah Teâlâ, Hz. Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve âlih) nurunu yaratmadan önce hiçbir şeyi yaratmamıştır. Nitekim "el-Hısâl" (sh. 481) eserinde Hz. Ali’den (aleyhisselâm) şöyle rivayet edilmiştir:

"Allah Teâlâ, Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve âlih) nurunu; gökleri, yeri, Arş’ı, Kürsî’yi, Levh’i, Kalem’i, cenneti ve cehennemi yaratmadan önce yarattı. Aynı şekilde Âdem, Nuh, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub, Musa ve İsa’yı (aleyhimusselâm) yaratmadan önce de yaratmıştır."

Allah, Peygamberimiz ile birlikte on iki perde yaratmıştır: Kudret perdesi, Azamet perdesi, Lütuf perdesi, Rahmet perdesi, Saadet perdesi, Keramet perdesi, Mertebe perdesi, Hidayet perdesi, Nübüvvet perdesi, Yücelik perdesi, Heybet perdesi ve Şefaat perdesi.

Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve âlih) nuru, önce Kudret perdesinde on iki bin yıl tutulmuş ve bu süre boyunca "Sübhâne Rabbiye’l-A‘lâ" diyerek Allah’ı tesbih etmiştir. Sonra Azamet perdesinde on bir bin yıl tutulmuş ve "Sübhân عالم السر" demiştir. Daha sonra Lütuf perdesinde on bin yıl kalmış ve "Sübhân من هو قائم لا يلهو" diye tesbih etmiştir.

Bu rivayet, açıkça gösteriyor ki Allah, Peygamberimizin nurunu her şeyden önce yaratmıştır.


2. Peygamberimizin ve Ehl-i Beyt'inin Nurunun Birlikte Yaratılması

"el-Kâfî" (cilt 1, sh. 442) eserinde şu hadis geçmektedir:

Ebu Cafer (a.s) buyurdu: "Ey Cabir! Allah, yarattığı ilk şey olarak Muhammed’i ve onun hidayet rehberi olan soyunu yarattı. Onlar, Allah’ın huzurunda nurdan varlıklar (eşbâh) olarak duruyorlardı."

Cabir sordu: "Eşbah nedir?"
İmam cevap verdi: "Nurun gölgesidir. Onlar, ruhları olmaksızın nurlu bedenlerdi. Allah onlara bir ruh, Ruhü’l-Kudüs’ü verdi. Onlar, bu ruh ile Allah’a ibadet ederlerdi. Bu yüzden Allah, onları sabırlı, bilge, iyi huylu ve seçkin kullar olarak yarattı. Onlar, namaz kılar, oruç tutar, secde eder, Allah’ı tesbih eder ve hac yaparlardı."


3. Peygamberimizin "Âlem-i Zer"de İlk İkrar Eden Olması

"Besa’irü’d-Derecât" (sh. 83) kitabında İmam Cafer-i Sadık’tan (a.s) şöyle rivayet edilmiştir:

"Kureyş’ten bazıları Resûlullah’a (sallallahu aleyhi ve âlih) gelip sordular: ‘Sen nasıl olur da tüm peygamberlerden önce gelmiş sayılırsın, oysa en son ve sonuncu peygamber olarak gönderildin?’

Resûlullah (sallallahu aleyhi ve âlih) şöyle buyurdu: ‘Ben, Rabbime ilk iman eden kişiyim. Allah, peygamberlerden ahit aldığında ve ‘Ben sizin Rabbiniz değil miyim?’ dediğinde, ben ilk kez ‘Evet, şahidim!’ diyen peygamberdim. İşte bu yüzden diğer peygamberlerden önce geldim.’"


4. Peygamberimizin "Âlemü’l-Azille"de (Gölge Âleminde) Gönderilmesi

"Tefsîrü’l-Ayyâşî" (cilt 2, sh. 126) eserinde şu rivayet geçmektedir:

"Allah, mahlûkatı gölgeler (azille) olarak yarattı. Sonra Resûlullah Muhammed’i (sallallahu aleyhi ve âlih) onlara elçi olarak gönderdi. Kimisi ona iman etti, kimisi ise yalanladı.
Sonra onları bu dünyada tekrar yarattı. Gölgeler âleminde iman edenler burada da iman etti, orada yalanlayanlar burada da inkâr etti. Allah şöyle buyurdu: ‘Daha önce inkâr ettiklerini, şimdi neden kabul edecekler?’"


5. Peygamber ve Ehl-i Beyt’in Arş’ın Etrafında Olması

"Şerhü’l-Ahbâr" (cilt 3, sh. 6) eserinde rivayet edilir ki:

İmam Cafer-i Sadık (a.s), şu ayeti okudu:
"Âdem, Rabbinden bazı kelimeler aldı ve O’na yöneldi. Şüphesiz ki Allah, tövbeleri kabul edendir, merhametlidir." (Bakara, 37)

Sonra bana dönüp dedi ki:

"Ey Safvan! Allah, Âdem’e arşa bakmasını ilham etti. Orada beş nurdan oluşan varlıkları gördü. Onlar Allah’ı tesbih ediyor ve takdis ediyorlardı.

Âdem sordu: ‘Ey Rabbim! Bunlar kimdir?’
Allah buyurdu: ‘Ey Âdem! Bunlar benim yarattıklarımın en seçkinleridir. Onlar olmasaydı, cenneti ve cehennemi yaratmazdım. Cenneti onlar ve onların dostları için, cehennemi ise onlara düşman olanlar için yarattım. Eğer bir kulum, dağlar kadar günahla bana gelirse ve benim katımda onların hatırına af dilerse, onu affederim.’"


6. On Dört Masumun (a.s) Allah’ın Nurundan Yaratılması

"el-Muhtadar" (sh. 228) eserinde İmam Muhammed Bâkır’dan (a.s) şöyle rivayet edilmiştir:

"Allah, Âdem’i yaratmadan on dört bin yıl önce, nurundan on dört nur yarattı. Bunlar bizim ruhlarımızdır."

Soru soruldu: "Ey Resûlullah’ın oğlu! Kimdir bu on dört nur?"
İmam cevap verdi: "Muhammed, Ali, Fatıma, Hasan, Hüseyin ve Hüseyin’in dokuz evladı. En sonuncuları Mehdi’dir."

"Biz, Allah’ın peygamberine verdiği ‘iki defa tekrar edilen nimet’ (mesânî) olarak seçildik. Biz, nübüvvet ağacı, rahmet kaynağı, hikmet hazinesi, ilmin ışığı ve Allah’ın sırlarının emanetçileriyiz. Bizim vesilemizle ağaçlar meyve verir, nehirler akar, yağmur iner ve yeryüzü yeşerir. Eğer biz olmasaydık, Allah bilinmezdi."


7. Hz. Ali’nin (a.s) Nûrunun Peygamberimiz ile Birlikte Yaratılması

"Menâkıbü Ali" (sh. 285) eserinde geçer ki:

Resûlullah (sallallahu aleyhi ve âlih) buyurdu: ‘Ben ve Ali, Allah’ın huzurunda bir nur olarak vardık. Sonra Allah, o nuru ikiye böldü; birini bana, diğerini Ali’ye verdi.’"

  
80 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Günün Hadisi

GÜNÜN HADİSİ

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ümmetim arasında Ehl-i Beyt’imin misali, Nuh'un gemisi misali­dir. Ona binen kurtulur, ondan yüz çeviren ise helak olur.” (Bihar’ul Envar c.27, s.113)

Üyelik Girişi
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam73
Toplam Ziyaret4372
Saat