• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
İbrahim Kanadlı
ibrahimkanadli@alevialimleri.net
Mihrican Günü Nedir?
17/11/2025
MİHRİCAN GÜNÜNE TARİHİ SOSYOLOJİK ve TEOLOJİK BAKIŞ!
Kadim kültürel bir bayram: Mihrican bayramı!!!
Mihricân Bayramının Tarihî Serüveni ve Semitik Dinlerle İlişkisi
Özet
Bu makale, İran kültür tarihinde önemli bir yere sahip olan Mihricân Bayramı'nın tarihsel kökenini, Zerdüştî teolojideki anlamını ve Semitik dinlerle —özellikle Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam— arasındaki ilişkisini incelemektedir. Çalışma, Mihricân’ın yalnızca bir tarım bayramı değil, aynı zamanda ‘ışığın karanlığa karşı galibiyeti’ temasını temsil eden kozmik bir yenilenme ritüeli olduğunu ortaya koymaktadır.
Anahtar Kelimeler: Mihricân, Mithra, Zerdüştlük, Mitraizm, Yahudilik, Hristiyanlık, İslam, İran kültürü
1. Giriş
Mihricân Bayramı, kökeni Hint-İranî mitolojiye dayanan ve Zerdüştlük inancında Mithra (Mihr) adlı ilâha adanmış bir mevsimsel kutlamadır. Zerdüştî takvime göre Mehregan (Mihricân), sonbaharın ortasında, gün ile gecenin eşitlendiği dönemde gerçekleştirilir. Bu dönemde ışığın karanlığa üstün gelmesi ve iyiliğin yeniden hâkimiyeti sembolize edilir.
2. Teolojik ve Kozmolojik Anlam
Zerdüştlük’te evren, Ahura Mazda (iyilik ve ışığın tanrısı) ile Angra Mainyu (karanlık ve kötülük ruhu) arasındaki ebedî mücadele sahasıdır. Mihricân bu kozmik mücadelenin iyilik lehine dönüm noktasını simgeler. Mithra, hem güneşin taşıyıcısı hem de adalet ve dostluğun koruyucusu olarak görülür.
3. Helenistik ve Roma Dünyasında Etkisi
Mithra kültü, Ahamenî sonrası dönemde batıya taşınmış, özellikle Roma İmparatorluğu döneminde ‘Mitraizm’ adıyla yaygınlaşmıştır. Bu kültte Mihricân benzeri törenlerde, ışığın yeniden doğuşu teması kutlanırdı.
4. Yahudilik ile Olası Temaslar
Yahudi geleneğinde Mihricân’a denk düşen doğrudan bir bayram bulunmaz. Ancak Sukkot (Çardaklar Bayramı), hem hasat sonu kutlaması olması hem de Tanrı’ya şükran sunma ritüelleri bakımından benzer temalar taşır.
5. İslam Dünyasında Mihricân
İslam’ın doğuşundan sonra da Mihricân geleneği İran toplumlarında örfî bir bayram olarak yaşamaya devam etti. Abbâsî dönemine ait bazı kaynaklar, Mihricân ve Nevruz günlerinde halifelere hediyeler sunulduğunu kaydeder.
6. Mihricân’ın Şiî Yorumu ve Ehlibeyt Geleneğindeki Yeri
Mihricân, On İki İmam geleneğinde resmî bir dini bayram değildir; ancak manevi, sembolik ve kültürel düzeyde Şiî düşünceye uyumlu hale getirilmiştir. Özellikle nur–zulmet, adalet–vefa ve zuhur ümidi kavramları üzerinden Ehlibeyt öğretisine bağlanmıştır. Bazı rivayetlerde Mihricân, nurun zaferi ve Mehdî’nin zuhuru ile ilişkilendirilmiştir.
İslam Öncesi Köken ve Şiî Döneme Yansıması
Mihricân, Zerdüştî bir köken taşıdığı için ilk dönem Müslüman âlimler bu bayramı “gayr-i İslamî adet” olarak değerlendirmiştir.
Fakat İran’ın İslamlaşmasından (özellikle Abbâsî döneminde) sonra, İranlı Şiî topluluklar, eski milli bayramları tamamen terk etmemiş; bunları Ehlibeyt sevgisiyle yeniden anlamlandırma yoluna gitmiştir.
Bu dönemde Mihricân, “ışığın zulmete galip geldiği gün” olarak yorumlandığından, Şiî çevrelerde şu sembolik yorumlar gelişmiştir:
“Nasıl ki Mihricân’da nur karanlığı yener, öyle de Hak İmam batılın zulmetine galip gelir.”
Bu anlayış, Şiîliğin temel teolojik çerçevesi olan nur–zulmet ve hak–batıl karşıtlığıyla uyumludur.
Rivayetlerde Mihricân ve İmam Ali (a.s.)
Bazı İmamiyye kaynaklarında (özellikle halk geleneğinde ve dua mecmualarında), Mihricân günüyle İmam Ali’nin hilafetinin ilanı veya hakkının tecellisi arasında sembolik bir ilişki kurulmuştur.
Bu doğrudan bir tarihsel eşleştirme değil, manevî paralellik biçimindedir.
• İbn Şehrâşûb’un Menâkıb-u Âl-i Ebî Tâlib adlı eserinde (c.3, s. 272), “Ali’nin hakikatin nuru olduğu, karanlığa galebe çaldığı” teması Mihricân benzetmesiyle işlenir.
• Aynı şekilde bazı İranlı dua mecmualarında, Mihricân günü için şu tür dualar yer alır:
«اللهم اجعل هذا اليوم يومَ نورٍ وظهورِ وليك الحجة بن الحسن»
“Allah’ım, bu günü nurun ve Velin Hüccet b. Hasan’ın zuhur günü kıl.”
Bu, Mihricân’ın mehdivî (Mehdî’nin zuhuruyla ilgili) anlamda yeniden yorumlandığını gösterir.
İmamiyye Kaynaklarında Dolaylı İşaretler
Bazı Şiî hadis külliyatlarında (örneğin Bihârü’l-Envâr, c. 97, s. 368) Nevruz ve Mihricân’a dair rivayetler bulunur.
Bu rivayetlerde bu bayramlar “yenilenme, bağışlanma ve dostluk günü” olarak tanımlanmıştır.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta şudur:
• Nevruz, Şiî rivayetlerde daha açık biçimde zikredilir (örneğin İmam Sâdık’ın Nevruz hadisi meşhurdur).
• Mihricân ise doğrudan bir “İmam hadisi”yle değil, Nevruz’un karşılığı olarak zikredilen ikinci bir mevsimsel “iyilik günü” şeklinde geçer.
Bazı rivayetlerde şu ifade yer alır:
“İyiliğin yılı iki kapısı vardır: Nevruz ve Mihricân.”
(Bihârü’l-Envâr, c. 59, s. 92)
Bu ifade, Şiî toplumlarda Mihricân’ın nevruz benzeri, ama dini değil manevî bir gün olarak görüldüğünü gösterir.
________________________________________
Safevî Dönemi ve Mihricân’ın Şiîleştirilmesi
Safevîler döneminde (16–17. yüzyıl), İran’da eski Fars bayramları Şiî kimlik unsurlarıyla yeniden şekillendirildi.
Bu dönemde Mihricân, halk arasında şu anlamlarla anılmaya başlandı:
• “İmam Ali’nin adaletinin sembolü”
• “Ehlibeyt nurunun yeniden tecelli ettiği gün”
• “İyiliğin zulme üstün geldiği mevsim”
Bazı şehirlerde bu dönemde Mihricân’da yoksullara sadaka dağıtmak, Ahlü’l-Beyt için mevlid okumak ve Mehdi’nin zuhuruna dua etmek gibi gelenekler yerleşmiştir.
Yani dini olarak değil, Şiî kültürel kimliğin bir parçası olarak yaşamıştır.
Günümüzde Durum
Modern İran’da Mihricân, resmî olarak Zerdüştî bir kültürel bayramdır; ancak Şiî halk kesimleri, özellikle Horasan, Yezd ve İsfahan çevresinde, bu günü manevî bir yenilenme günü olarak da anarlar.
Bazı dua kitaplarında hâlâ şu ifade geçer:
“Yâ Mihr-i Hak! Nûr-u Ali ile gönlümüzü aydınlat.”
Bu tarz dualar, eski Mihr (Mithra) sembolizminin Ali’nin nuru anlayışıyla birleştiğini göstermektedir.
7. Sonuç
Mihricân Bayramı, insanlığın en eski ışık ve adalet temalı kutlamalarından biridir. Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam bu bayramı doğrudan benimsememiş olsa da, Mihricân’ın simgelediği iyiliğin hâkimiyeti, doğanın döngüsüne saygı ve ruhsal yenilenme düşüncesi bu dinlerin ahlaki öğretileriyle kesişmektedir.
Kaynakça
• Boyce, Mary. Zoroastrians: Their Religious Beliefs and Practices. London: Routledge & Kegan Paul, 1979.
• Zaehner, R. C. The Dawn and Twilight of Zoroastrianism. New York: Putnam, 1961.
• Corbin, Henry. En Islam Iranien: Aspects spirituels et philosophiques. Paris: Gallimard, 1971.
• Al-Mas‘ūdī, Murûj al-Dhahab, c. 3.
• Bosworth, C. E. “Mihrigān.” Encyclopaedia Iranica, 1987.
• İbn Şehrâşûb, Menâkıb-u Âl-i Ebî Tâlib, c.3, s.272.
• Allâme Meclisî, Bihârü’l-Envâr, c.97, s.368.
İbrahim KANADLI


29 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Adalet - 09/06/2025
İslam'ın beş temel şartından ikincisi adalettir.
MARİFET - 09/06/2025
Her insan fıtratı itibarıyla belirli bir yaştan sonra hayatın anlamını, niye yaratıldığını, kim tarafından yaratıldığını, yaratıcı varsa onu kimin yarattığını sorgulamaya başlar.
DOSTLARIMIZIN ÜZERİMİZDEKİ ETKİSİ - 12/02/2025
İnsanın hayatını, görüşlerini, seçimlerini şekillendiren en önemli özelliği sahip olduğu karakteridir.
Günün Hadisi

GÜNÜN HADİSİ

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ümmetim arasında Ehl-i Beyt’imin misali, Nuh'un gemisi misali­dir. Ona binen kurtulur, ondan yüz çeviren ise helak olur.” (Bihar’ul Envar c.27, s.113)

Üyelik Girişi
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam22
Toplam Ziyaret14353
Saat