Kuran'ın medya boyutuyla etkileşimi![]()
Adalet, "kötü" ile "iyi"yi ayırmamızı gerektirir; çünkü günümüzde medya ikili bir rol oynamaktadır: Ahlakı bozarak, değerleri sulandırarak ve onuru zedeleyerek "yıkıcı" ve insan aklının, zevkinin ve kültürünün gelişmesine katkıda bulunarak "yapıcı". Kur’an ekranında gördüğümüz en önemli medya standartları şunlardır: 1- Haberi kaynaklarından doğrulayın: Bunun bir örneği Hz. Musa'nın kız kardeşinin, annesinin kardeşini koyduğu kutuyu bulma yolundaki arkadaşlığı ve arayışıdır. Annesinin yanına gittiği andan itibaren izlerini takip etti. Bilgili, bilgili, güvenilir bir gazeteci ve medya muhabiriydi. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Kız kardeşine, ‘Onu takip et’ dedi. O da uzaktan ona baktı.” (Kasas: 11)
2- Haber aktarımında dürüstlük ve doğruluk: Bunun bir örneği, Hüdhüd'ün Sebe'ye gidişi ve oradaki ülke işlerini ve halkın güneşe tapmasını çok iyi bilmesi, ayrıca onları muazzam güçlere ve büyük bir tahtla yöneten bir kadının olması ve bu haberi efendisi Süleyman'a (a.s.) eksiksiz bir şekilde iletmesi hikayesidir. Yüce Allah, Hüdhüd'ün diliyle şöyle buyurmuştur: "Bunun üzerine çok fazla durmadı ve şöyle dedi: 'Ben senin kuşatamadığın şeyleri kuşattım ve sana Sebe'den kesin bir haber getirdim.'" (Neml: 22).
3- Haberin doğruluğunun kabulü ve doğrulanması: Cenab-ı Hak, Sebe krallığı haberini duyduğunda Süleyman (a.s.)'ın diliyle şöyle buyurdu: (Dedi ki: "Bakalım, doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın?" (Neml: 27) Yüce Allah genel bir ölçü olarak şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Eğer size bir fasık bir haber getirirse, hemen araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de yaptığınıza pişman olursunuz.” (Hucurat Suresi: 6)
4- İyilik, doğruluk ve hidayet faziletini yaymaya çalışmak: Bunun bir örneği de şehrin en uzak ucundan koşarak gelen Habib en-Neccâr'dır. Allah Teala şöyle buyurmuştur: “Şehrin en uzak yerinden bir adam koşarak geldi. Dedi ki: Ey kavmim! Elçilere uyun. Sizden hiçbir ücret istemeyenlere uyun. Onlar doğru yoldadırlar. Beni yaratana niçin ibadet etmeyeyim? O'ndan başka tanrılar mı edineyim? Eğer Rahman bana bir zarar vermek istese, onların şefaati bana hiçbir fayda sağlamaz ve beni kurtaramazlar. Eğer öyle yaparsam, şüphesiz gazaba uğrarım.” Gerçekten o, apaçık bir sapıklık içindedir. Ben Rabbinize iman ettim, artık beni dinleyin. “Cennete gir” denildi. Dedi ki: "Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi." (Yasin: 20-27)
5- Gerçekleri gizleme ve kısaltma konusunda dikkatli ve tedbirli olun: Yüce Allah, kitaplarında sınırlı özelliklerle bir peygamberin geleceğini bilen ve haber veren Yahudiler hakkında, ona açık olacaklarını ve o kendilerine gelinceye kadar onu bekleyeceklerini, onu sadece inkar etmekle kalmayacaklarını, aynı zamanda Peygamber'in (Allah'ın selamı ve bereketi onun ve ailesinin üzerine olsun) tebliğinden önce yaydıkları tüm delilleri ve kanıtları da gizleyeceklerini söyledi. Yüce Allah şöyle dedi: "Şüphesiz, Allah'ın indirdiği kitaptan bir şeyi gizleyen ve onu az bir bedelle değiştirenler, işte onlar, karınlarına ateşten başka bir şey doldurmazlar. Allah, kıyamet günü onlarla konuşmayacak ve onları temize çıkarmayacaktır. Onlar için acı bir azap vardır." (Bakara Suresi: 174) |
15 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |